yanına gelmek ne demek?
- Walk up to.
walk
- Yürümek, yürüyerek gitmek, dolaşmak, gezdirmek, gezmek, adımlamak, adımla ölçmek, yürütmek, dolaştırmak, yürüyüşe çıkarmak, yürüterek yormak, eşlik etmek, taşımak (iterek)
- Yürümek, yürüyerek gitmek, yaya gitmek
- Davranmak, hareket etmek
- Yürütmek, yavaş gezdirmek
- Beraberinde yürüyüşe çıkmak
- Öldükten sonra hayalet olarak dünyaya gelmek
- Adımlamak, adımla ölçmek
- Ağır bir yükü köşeleri üzerinde yürüterek taşımak
- Gezme, yürüme
- Yürüyüş
yanına almak
- Yanında çalıştırmak.
- Take along.
yanına bırakmamak
- İntikam almak, hıncını çıkarmak, öcünü almak, cezasını vermek.
gelmek
- Getirmek
- Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak
- Geriye dönmek
- Oturmaya, ziyarete gitmek.
- İsabet etmek.
- Varmak, ulaşmak.
- Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek.
- Ortaya çıkmak, doğmak.
- Belli bir süre dolmak
- Put in.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yanına almakyanına bırakmamakyanına bile yaklaşmamakyanına kıvrılmakyanına koymamayanınayanına salavatla varılıryanına salavatla varılmazyanına sokulmamakyanına varılmazyanı başıyanı başındayanı sırayanıbaşındayanıcıgelmekgelmegelme açısıgelmesi icap edengelmesini emretmekgelgel castinggel demesi kolay ama git demesi güçtürgel denilen yere gitmeye ar eyleme, gelme denilen yere gidip yerini dar eylemegel electrophoresis