yalan ne demek?
- Aldatmak amacıyla bilerek ve gerçeğe aykırı olarak söylenen söz, kıtır
Yalanı en güzel kullanmış olanlar eski şarklılardır.
A. Haşim - Gerçek olmayan, asılsız, uydurma.
- Hollow.
- Made-up.
- Mendacious.
- Quack.
- Telltale.
- Untrue.
- Untruthful.
- Deceit.
- Fabrication.
- Falsehood.
- Falseness.
- Flam.
- Gammon.
- Invention.
- Plumper.
- Prevarication.
- Sham.
- Shave.
- Tale.
- Taradiddle.
- Tarradiddle.
- Untruth.
- Falsity.
- Story.
- Artificial.
- Bull shit.
- Fable.
- False hood.
- Fiction.
- Humbug.
- Illusion.
yalan anlatmak
- Misstate.
yalan ant
- Bilgisini dinlemeye yetkili bir memur ya da kurul önünde gerçeğe aykırı olarak andiçme.
- Perjury.
- Faux serment, parjure