yakınlarda ne demek?
- Yakın yerlerde, çevrede.
- Son zamanlarda.
Around.
Lately.
Locally.
Newly.
Near.
Recently.
Latterly.
yakın
- Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı.
- Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan.
- Aralarında sıkı ilgi bulunan.
- Benzeyen, andıran, yaklaşan
- Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan
- Uzak olmayan yer.
- Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba
- Bk. kesinlik
- Merkezin veya gövdenin yakınında yerleşik olan
- Bkz. proksimal
yakınlararası cinsel ilişki
- Dar anlamda aile üyeleri, geniş anlamda yakın kandaş ya da hısım akrabalar arasındaki doğru bulunmayan cinsel ilişki ya da evlilik.
Incest.
Inceste
yakınlararası cinsel ilişki yasağı
- Dar anlamda bacı kardeş, geniş anlamda kandaş ya da hısım akraba arasındaki cinsel ilişki ve evlenme yasağı.
Prohibition of incest.
Tabou de l'inceste