yakışmak ne demek?
- Güzel durmak, iyi gitmek, yaraşmak, uygun gelmek
Önden yandan nasıl durduğunu, yakışıp yakışmadığını gözden geçirecek.
M. Ş. Esendal - Uygun olmak, iyi karşılanmak, münasip olmak
Öyle şey küçüklerin ağzına yakışmaz.
B. Felek - Assort.
- Become.
- Befit.
- Behoove.
- Behove.
- Comport.
- Go together.
- Pertain.
- Suit.
- To be suitable.
- To be proper.
- To befit.
- To look good on or in suit.
- Beseem.
yakışma
- Yakışmak işi.
yakışmamak
- Be unbecoming to smb.