yabancılaştırmak ne demek?
- Yabancı duruma getirmek.
- Alienate.
- Estrange.
- To estrange.
- To alienate.
yabancı
- Başka bir milletle ilgili olan
- Başka bir milletten olan, başka bir milletle ilgili olan (kimse), bigâne, ecnebi
- Aileden, çevreden olmayan (kimse veya şey), özge
- Tanınmayan, bilinmeyen, yad
- Aynı türden, aynı çeşitten olmayan.
- Bir konuda bilgisi, deneyimi olmayan.
- Belli bir yere veya kimseye özgü olmayan.
- Alien.
- Exotic.
- Foreign.
yabancılaştırma
- Yabancılaştırmak işi.
- Meddahın uygulayımı içinde olan bir özellik. Meddah, canlandırdığının bir öykü ya da masal olduğunu yer yer anımsatır ve öykü aralarına güncel olayları sıkıştırarak seyirciyi gözlemci durumuna getirir.
- Alienation.
yabancılaştırmamak
- (neg. form of yabancılaştırmak) alienate, estrange.