yaşlılık ne demek?

  1. Yaşlı olma durumu

    Yüzüne bir yaşlılık gelmiş vücudunu bir ağırlık kaplamış.

    R. H. Karay
  2. Bkz. senilite, yaşlanma
  3. (en)Old age.
  4. (en)Senile.
  5. (en)Senescence.
  6. (en)Senility.
  7. (en)Advanced years.

yaşlı

  1. Yaşı ilerlemiş, kocamış, ihtiyar (kimse)
  2. Yaşı ilerlemiş kimse
  3. Yaşla dolmuş (göz)
  4. Yaşlanmış olan.
  5. (en)Aged.
  6. (en)Doddered.
  7. (en)Elderly.
  8. (en)Overaged.
  9. (en)Senior.
  10. (en)Stricken in years.

yaşlılık atrofisi

  1. Fizyolojik olarak yaşın ilerlemesiyle birlikte parenkim hücrelerinin tedricen sayıca azalması sonucu oluşan, organ ve dokuların küçülmesi, senil atrofi.
  2. (en)Senile atrophy.

yaşlılık aylığı

  1. Toplumsal Güvenceler Kurumunca yasanın öngördüğü durumlarda güvenceliliği sona eren işçiye yasasına göre bağlanan ve üç ayda bir ödenen aylık.
  2. (en)Old age's treatment.
  3. (fr)Traitement de vieillesse

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yaşlılık atrofisiyaşlılık aylığıyaşlılık bilimiyaşlılık bunamasıyaşlılık çıldırısıyaşlılık güvencesiyaşlılık hastalıkları bilimiyaşlılık hastalıkları uzmanıyaşlılık osteoporozisiyaşlılık pigmentiyaşlılığa bağlı beyin omurilik atrofisiyaşlılar derneğiyaşlılar eviyaşlılar için indirimyaşlılar için indirim var mıyaşlılar yönetimi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın