yaşlı ılıncıklar ne demek?
- Çekirdek bölünümü sırasında, ölçülebilir bir süre geçtikten sonra salınımlanan ılıncıklar.
- Çekirdek bölünümü sırasında, ölçülebilir bir süre geçtikten sonra salınımlanan ılıncıklar.
- Delayed fission neutrons.
- Verzögertes Neutron
- Neutrons retardés de fission
yaşlı
- Yaşı ilerlemiş, kocamış, ihtiyar (kimse)
- Yaşı ilerlemiş kimse
- Yaşla dolmuş (göz)
- Yaşlanmış olan.
- Aged.
- Doddered.
- Elderly.
- Overaged.
- Senior.
- Stricken in years.
yaşlı adam
- Bulvar oyunlarındayaşlı adam ya da baba rolü.
- Heavy father, old man.
- Père noble