yaşarlık güvencesi ne demek?
- Güvencecinin, güvenceliye ya da göstereceği kişiye, yaşamda olmaları koşulu ile belirli bir sürenin bitiminde belirli bir para ödemeği yüklenmesi.
- Endowment insurance.
- Assurance en cas de vie
yaşarlık
- Canlılığını sürdürme durumu, hayatiyet.
- Yaşayabilme kapasitesi; yaşama, büyüme ve gelişme yeteneği.
- Viability.
- Being alive.
- Viabilité
yaşar
- Doğan çocuğun uzun ömürlü olması dileğiyle konulan adlardandır.
- Yaşında.
güvence
- Bir antlaşmada taraflardan birinin sorumluluğu üzerine alması, inanca, teminat, garanti.
- Alınan sorumluluğa karşı olarak ortaya konulan şey.
- Birinin şüphelerini dağıtmak için söylenen inandırıcı söz, teminat.
- Bir anlaşmada taraflardan birine ait sorumluluğun bir başkası tarafından söz, mal veya para biçiminde yüklenilmesi.
- Bk. kefalet
- Bir elektrik çevrimine yerleştirilen ve çevrimden aşırı akım geçtiğinde, kavrularak çevrimi kesen düşük erime sıcaklıklı iletken parçasını taşıyan gereç.
- Bir elektrik çevrimine yerleştirilen ve çevrimden aşırı akım geçtiğinde, kavrularak çevrimi kesen düşük erime sıcaklıklı iletken parçasını taşıyan gereç.
- Assurance.
- Guarantee, assurance, cover.
- Reassurance.