yağmurdan kaçarken doluya tutulmak ne demek?
- Güç bir durumdan kurtulayım derken daha kötüsüyle karşılaşmak.
Jump out of the frying pan into the fire.
yağmurdan sırılsıklam olmuş
Drenched with rain.
yağmur
- Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumda olanı, yağar, yağış, baran, bereket, rahmet
- Çok ve sık düşen, gelen şey.
- Çokluk, bolluk.
- İklim olayının en önemli etkenlerinden biri; havayuvarındaki su buğusunun yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumda olanı.
- gökten damlalar halinde düşen su
- Hava yuvarındaki su buğusunun yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumunda olanı.
Pluvial.
Pluvious.
Barrage.
Waterworks.