yağmalamak ne demek?
- Yağma etmek.
- Despoil.
- Forage.
- Foray.
- Harry.
- Loot.
- Maraud.
- Pillage.
- Pirate.
- Pluck.
- Plunder.
- Prey on.
- Prey upon.
- Raven.
- Reave.
- Sack.
- Put to the sack.
- Spoliate.
- Sweep down on.
- Ransack.
- Ravage.
- To loot.
- To plunder.
- To sack.
- To pillage.
- To ravage.
- To ransack.
- To pilfer.
yağma
- Yağmak işi.
- Birçok kişinin zor kullanarak ele geçirdikleri malı alıp kaçması, çapul, talan
- Akıncıların düşman topraklarına yaptıkları baskın, çapul.
- Baskın veya zor kullanarak elde edilmiş olan.
- Bk. çapul.
- Yazılı kanunlar veya toplumsal meşruiyet düzeyinde mülkiyeti kendine ait olmayan kıymetli bir eşyanın, tasarlayarak yapılan bir eylem sonucu güç, şiddet ve tehdit kullanılarak alınması.
- Booty.
- Despoilment.
- Despoliation.
- Foray.
yağmalama
- Yağmalamak işi.
- Direption.
- Sacking.
- Plunderage.
yağmalamamak
- (neg. form of yağmalamak) despoil, forage, foray, harry, loot, maraud, pillage, pirate, pluck, plunder, prey on, prey upon, raven, reave, sack, put to the sack, spoliate, sweep down on.