yağcıl ne demek?
Lipophil.
yağcılık
- Yağ çıkarma veya satma işi.
- Makine yağlama işi.
- Dalkavukluk.
Blandishment.
Blarney.
Butter.
Claptrap.
Greasiness.
Insinuation.
Obsequiousness.
yağcılık etmek
- Gereksiz biçimde övmek, dalkavukluk etmek.
To flatter.
To butter up.
To lay it on.
Scratch sb's back.