yırtık ne demek?

  1. Yırtılmış olan

    Kirli, yırtık yenleriyle alnının terlerini sildi.

    Ö. Seyfettin
  2. Eskimiş, parçalanmış.
  3. Cırlak, tiz, keskin (ses)

    Yırtık sesiyle çığlık çığlığa bağırıyor.

    R. N. Güntekin
  4. Utanması, çekinmesi olmayan

    Becerikli, yırtık bir kız değil ki, mağazalarda iş arasın, bulsun.

    P. Safa
  5. Yırtılma sonucu oluşmuş yarık.
  6. Yırtılma sonucu ortaya çıkan yapı kusuru.
  7. (en)Rent.
  8. (en)Rupture.
  9. (en)Slash.
  10. (en)Slit.
  11. (en)Tear.
  12. (en)Torn.
  13. (en)Ragged.
  14. (en)Shameless.
  15. (en)Ripped.
  16. (en)Brazen-faced.
  17. (en)Forward.
  18. (fr)Déchirure

yırtılmış

  1. Yırtık duruma gelmiş.
  2. Yırtık, utanmaz.

yırtık delik

  1. Atgillerde ve domuzda os occipitale’nin pars basilaris’iyle piramit kemiği arasında bulunan düzensiz geniş delik, foramen laserum.
  2. Atgillerde ve domuzda os occipitale'nin pars basilaris'iyle piramit kemiği arasında bulunan düzensiz geniş delik, foramen laserum.
  3. (en)Foramen lacerum.
  4. (la)Foramen lacerum

yırtık pırtık

  1. Parça parça olmuş, eskiyip parçalanmış, eski püskü.
  2. (en)Ragged.
  3. (en)Tattered.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yırtık delikyırtık pırtıkyırtıkçayırtıklıkyırtıcıyırtıcı hayvanyırtıcı hayvan eğiticisiyırtıcı hayvan eğitimiyırtıcı hayvanlaryırtyırtan kimseyırtarak açmakyıryırıkyırlamayırlamak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın