yığma ne demek?
- Yığmak işi.
- Bk. yığma
- Masa kasnağı ve benzeri eğmeçli mobilya elemanlarını küçük parçaların üst üste yapıştırılması yolu ile hazırlama yöntemi.
- Metal parçaları üst üste koyma.
- Accumulation.
- Hoarding.
- Stacking.
- Aggregation.
- Build up.
- Pile.
- Conglomeration.
yığmak
- Bir tepe oluşturacak biçimde üst üste koymak.
- Biriktirmek.
- Toplamak, bir araya getirmek
- Amass.
- Drift.
- Heap.
- Pile.
- Stack.
- To collect in heap.
- Pile up.
yığma
- Yığmak işi.
- Bk. yığma
- Masa kasnağı ve benzeri eğmeçli mobilya elemanlarını küçük parçaların üst üste yapıştırılması yolu ile hazırlama yöntemi.
- Metal parçaları üst üste koyma.
- Accumulation.
- Hoarding.
- Stacking.
- Aggregation.
- Build up.
- Pile.
yığmak
- Bir tepe oluşturacak biçimde üst üste koymak.
- Biriktirmek.
- Toplamak, bir araya getirmek
- Amass.
- Drift.
- Heap.
- Pile.
- Stack.
- To collect in heap.
- Pile up.
yığmamak
- (neg. form of yığmak) accumulate, agglomerate, amass, bank up, cast up, clump, clutter, clutter up, congest, conglomerate, drift, dump, heap up, hill, lay up, lump, mass, pack, pile, pile on, pile up, put up, roll up, shake down, stack, stock.