yüzüne gülmek ne demek?

  1. Dostmuş gibi görünmek.

    Köylünün yüzüne gülüp arkadan jurnalliyormuş.

    E. Işınsu
  2. Dostluk göstermek, ilgi göstermek, alakalanmak

    Köyde, ondan başka yüzümüze gülen, bize yol gösteren olmadı.

    Ö. Seyfettin
  3. Temizliği, yeniliği dolayısıyla ferahlık vermek

    Banyo, tuvalet, vesair kısımlar, o ne temizlik, o ne genişlik, insanın yüzüne gülen o ne ferahlıktı.

    H. R. Gürpınar
  4. (en)Smile on.

yüzüne gözüne bulaştıran kimse

  1. (en)Dabster.

yüzüne gözüne bulaştırmak

  1. Bir işi becerememek, bozmak, berbat etmek.
  2. (en)Boggle, bungle, botch, crab, fluff, foozle, goof-up, hash, hash up, make a mess of, mess up, muddle, scamp.

gülmek

  1. İnsan, hoşuna veya tuhafına giden olaylar, durumlar karşısında, genellikle sesli bir biçimde duygusunu açığa vurmak
  2. Mutlu, sevinçli zaman geçirmek, eğlenmek, hoşça vakit geçirmek.
  3. Biriyle alay etmek
  4. Dikkati çekecek derecede hoş ve sıcak görünmek
  5. (en)Sneer.
  6. (en)Laugh.
  7. (en)Laugh at.
  8. (en)Smile.
  9. (en)Smile on.
  10. (en)Chortle.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yüzüne gözüne bulaştıran kimseyüzüne gözüne bulaştırmakyüzüne bakamaz olmakyüzüne bakmamakyüzüne bir daha bakmamakyüzüne duramamakyüzüne kan gelmekyüzüne karşıyüzüne söylemekyüzüne tükürmekyüzün bir bölümüyüzün yandan görünüşüyüzüncüyüzüncü şeyyüzüncü yıldönümügülmekgülmektengülmekten çatlayangülmekten katılmakgülmekten kırılmakgülmekten öldürengülmekten öldürmekgülmekten ölmekgülmekten yarılmakgülmekten yerlere yatmakgülmegülme isteğigülme kaslarıgülme komşuna gelir başınagülme krizi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın