yüklenmek ne demek?
- Yükleme işi yapılmak veya yükleme işine konu olmak
- Kendi ağırlığını başka bir şey üzerine vermek, bedeniyle abanmak
Araba durdukça önümdekine, kalktıkça arkamdakine yükleniyorum.
B. Felek - Bir yükü taşımayı üstüne almak.
- Üstüne düşmek, zorlamak
- Bir şeyi yapmayı kabul etmek, üstüne almak.
- Attach.
- Embark.
- Lie heavy on smb.
- Lay on.
- Load.
- Load up.
- Shoulder.
- Sit upon.
- Stick it on.
- Be stuck with.
- Take upon oneself.
- Undertake.
yüklenme
- Yüklenme işi.
- Işi.
- Oyunda, karşılaşılan güreşçinin üstüne üstüne gitme.
- Assumption.
- Embarkation.
- Punishment.
yüklenme testi
- Kalp veya damar bulgularının belirgin olmadığı kuşkulu hastaların geçici bir egzersizden sonra da karşılaştırılmalı olarak tekrar muayene edilmesi.
- Belastungsprobe