yükümlü ne demek?
- Bir şeyi yapma zorunluluğu olan, memur, mükellef
Herkes kamu giderlerini karşılamak üzere vergi ödemekle yükümlüdür.
AnayasaOnun güvenliğini her yerde sağlamakla yükümlüsünüz.
N. Hikmet - Bkz. mükellef
- Aserlikte askerlik hizmetini, Askerlik Kanunu ve/veya Yedek Subay ve Yedek Askerî Memurlar Kanunu ve değişiklikleri gereğince yerine getirecek olan her erkek Türk vatandaşıdır.
- Amenable.
- In charge of.
- Incumbent.
- Liable.
- Obligor.
- Answerable.
- Bound.
- Obliged.
- Required.
- Responsible.
- Obligator.
mükellef
- Yükümlü.
- Eksiksiz, özenli bir biçimde yapılmış
- Vergi vermekle yükümlü olan kimse veya kuruluş.
- Bk. vergi yükümlüsü
- Bir şeyi yapmağa mecbur olan. Vazifeli. Muvazzaf.
- Charged with.
- Obliged to.
- Liable.
- Grand.
- Sumptuous.
yükümlü bağışlama
- Mükellefiyyetli hibe.
yükümlü olmayan
- Unamenable.