worth ne demek?
- Değmek
- Değer, kıymet
- Servet
- Bedel, -lik
- (edat) değerinde
- Layık, değer
- Sahibi, -lik
değmek
- Aralık kalmayıncaya kadar birbirine yaklaşmak, dokunmak, temas etmek
- Ulaşmak, erişmek.
- İstenilen yere düşmek, rast gelmek, isabet etmek.
- Değerinde olmak
- Karşılık olmak.
- Zevk veren şeyler hoşa gitmek.
- Herhangi bir nitelikte olmak.
- Eş değerde olmak.
- Bk. bağlantı kurmak
- Touch.
worth doing
- Yapmaya değer
worth exhibiting
- Sergilik