worried ne demek?
- Endişeli
- Kaygılı
- Düşünceli
- Merakta kalmış
- Üzgün, üzüntülü
endişeli
- Endişesi olan
Anxious.
Worried.
Concerned.
Ill at ease.
Uneasy.
Apprehensive.
Fearful.
Doubting.
Distressed.
worriedly
- Tedirgince
- Endişeli bir şekilde
- Korku duyarak
- Endişelice
worrier
- Evhamlı kimse
- Kötü düşüncelere kapılan kimse
- Gelecekten endişe eden kimse
- Kaygılanan, endişe duyan kimse
- Kolaylıkla kaygılanan kimse