witnessing ne demek?
- Görgü
görgü
- Bir toplum içinde var olan ve uyulması gereken saygı ve incelik davranışları, terbiye
- Bir kimsenin, yaşayarak ve deneyerek elde ettiği birikim, deneyim.
- Görmüş olma durumu.
- Deneme, tecrübe.
- Good manners.
- Cultivation.
- Breeding.
- Etiquette.
- Convenances.
- Grace.
witness
- Müşahade etmek, şahit olmak
- Delil, burhan, hüccet, tanıt
- Şehadet etmek, tanıklık etmek
- Görmek, gözü ile görmek
- Şahit olmak, tanık olmak
- Şahit, tanık
- Şehadet, şahitlik, tanıklık
witness box
- Tanık kürsüsü, tanık sandalyesi