while ne demek?
- Iken
While he was in Antalya, Hülya stayed with her mother: O Antalya'dayken Hülya annesinde kaldı.
Every morning while running in the park I see one particular deer: Her sabah parkta koşarken bir geyiği görüyorum.
- Sırasında
- Vakit, zaman, süre, müddet
She listened to them for a while, but then she got bored: Onları bir müddet dinledi, fakat sonra sıkılmaya başladı.
You've been away quite a while: Epey zamandır burada yoktun.
He left just a little while ago: Ancak biraz evvel çıktı.
- Bazen
- Kısa süre
- Away( ile) (vakit) geçirmek
iken
- Esnasında, ...-dığı / -diği hâlde, ...-dığı / -diği zaman
While.
When.
During.
In the meanwhile.
In the meantime.
Meanwhile.
Meantime.
Whereas.
While being.
while whiles
- -iken, süresince, müddetince
- Olduğu halde, olmakla beraber.
while away
- Geçirmek