wedge oneself in ne demek?
- Araya sıkışmak
araya
- Between
wedge
- Kıskı, kama, çivi, takoz
- Kıskı şeklinde sey
- Üçgen şeklinde ilerleyen küme
- Çivi yazısında çivi şeklindeki işaret
- Kıskı ile kesmek veya ayırmak
- Kıskı sokmak
- Kıskı sokup sıkıştırmak
- Sıkışmak, takılmak
- Sıkıştırmak
wedge bone
- Takoz kemiği
oneself
- Kendisi, bizzat, kendi kendine.
- Kendine, kendisi, kendi, kendi kendini, kendini
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
- Lair.
- Cave.
- Hole.
- Burrow.