waver ne demek?
- Sallanmak
- Titremek
- Sendelemek
- Tereddüt etmek, duraksamak, kararsız olmak
- Sallanma
- Tereddüt, kararsızlık
sallanmak
- Bağlı bulunduğu yerde gevşek duruma gelip yerinden oynamak, kımıldamak.
- Bir şey belli noktasından bir yere bağlı kalmak şartıyla, o noktanın iki tarafına aynı doğrultuda ve sürekli olarak gidip gelmek.
- Salıncak, hamak vb.nde kendini sallamak.
- Vaktini boş ve yararsız işlerle uğraşarak geçirmek, oyalanmak, savsaklanmak.
- Güçlü bir biçimde sarsılmak, titremek
- Makamından veya bulunduğu durumdan uzaklaşmak, yerini bir başkasına bırakmak tehlikesiyle karşılaşmak.
Sway.
Swing.
Teeter.
Toss.
waverer
- Tereddüt eden kimse
- Bocalayan kimse
- Kararsız olan kimse
wavering
- Titrek, sallanan
- Yalpalayan
- Titreşen, titreyen
- Tereddüd eden, bocalayan