wanderer ne demek?
- Avare, göçebe
- Gezgin, gezginci
wandered aimlessly
- Hedefsiz ve amaçsız bir şekilde dolaştı
- Bir şey yapmadan dolaştı
- Bir şey yapmadı
- Amaçsızca dolaştı
wandered far
- Uzunca mesafe kat etti
- Uzaklara yürüdü
- Uzunca bir yol yürüdü
- Uzaklara gitti
- Uzun bir mesafe gitti