voluntary control ne demek?
- Öz denetim
- İstemli kontrol
öz
- Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı
- "Kendine, kendi kendini" anlamlarında birleşik kelimeler türeten bir söz.
- Bir şeyin en kuvvetli veya kıvamlı bölümü, hülasa, zübde.
- Çıbanların içinde ölmüş dokudan oluşan irinle birlikte çıkan parça.
- Kendi, zat
- Bir şeyin temel ögesi, künh, zübde
- Bitkilerin kök, gövde ve dallarının boydan boya ortasında bulunan, hafif, gevrek ve çoğu yumuşak bölüm.
- Kan bağı ile bağlı olan, üvey olmayan
- İçine, arılığını, saflığını bozacak hiçbir şey karışmamış olan, saf, arı.
- Dere, çay.
voluntary confession
- İhtiyari itiraf
- Herhangi bir etki altından kalmadan yapılan itiraf
voluntary conveyance
- Mülkiyetin ivazsız temliki
control
- Kontrol etmek
- Denetlemek
- Kontrol
- Kontrol yapmak
- Yoklamak
- Otorite
- Komuta
- İdare etmek, hakim olmak
- İşletmek
- Kumanda cihazları, kontrol kolları ve düğmeleri
Türetilmiş Kelimeler (bis)
voluntary confessionvoluntary conveyancevoluntary courtesyvoluntary chainvoluntary changesvoluntaryvoluntary associationvoluntary bankruptcyvoluntary debtsvoluntary domicilevoluntarilyvoluntarinessvoluntarismcontrolcontrol accesscontrol access to shared resources usingcontrol accountcontrol animalcontrol apparatuscontrol ballcontrol bar on playbackcontrol batterycontrol blockcontracontra accountcontrabandcontraband goodcontraband of war