vicdan ne demek?
Kökeni: Arapça
- Kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güç
... başkanlığı da bir vicdan rahatlığıyla ona devretmiş.
Y. K. Karaosmanoğlu - Bk. törel bilinç
- Kalpteki iyilik hissi
- Bk. bulunç
- Remorse.
- Scruple.
- Conscience bulunç.
- Casuist.
- Qualm.
- Conscience.
- Heart.
- Inner man.
törel bilinç
- Ahlaksal bilinç, iyi ve kötü üzerine bilinç, iyi ile kötü, doğru ile yanlışın ne olduğu üzerindeki duygu, içten bir bilme. 1- İnsanın ahlâk değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama, yapma gücü (yetisi). 2- İnsanın kendi davranışlarının ahlâkça değerli olup olmadığı üzerine öznel bilinç. Bu bilinç yapmayı ya da yapmamayı öğütleyerek, uyararak, suçlayarak, yargılayarak, onaylayarak, ve kınayarak kendine özgü bir biçimde yaşam ve eylemlerimize eşlik ediyor gibidir. 3- İçimizdeki bir ses ya da Tanrı'nın sesi olarak da yorumlanır, ama burada (özellikle son durumda) yanılan törel bilincin de olduğunu ve törel bilincin bir savaş alanına dönebileceğini de unutmamak gerek. Törel bilincin kökeni konusunda birbirine karşıt iki görüş vardır: 1-törel bilinç bir gelişme ürünüdür; hayvanda da bulunan başlangıç durumundan gelişmiş biçimine eğitim ve alışkanlık yoluyle ulaşılır. 2- a.törel bilinç gerçekte insana özgü bir şeydir; temelini insanın özünde bulur. Ama törel bilinci insanda temellendiren anlayış da eğitimi gerekli görür ve gelişme olanağını dışarda bırakmaz, b. Toplumda kazanılır; insanın toplumsal benliği ile ilgilidir, c. Tanrı insanıtörel bilinçle donatmıştır.
- Conscience.
- Conscience morale
- Conscience
- Conscientia
vicdan azabı
- İstenilmeden veya bilinçsizce yapılan kötü bir işten dolayı duyulan acı, üzüntü.
- Remorse.
- Bad / burdened conscience.
- Bad conscience.
- Guilty conscience.
- Pangs of conscience.
- Qualm.
- Qualms of conscience.
- Worm of conscience.
- Compunction.
vicdan azabı çeken
- Conscience-stricken, remorseful.