vekalet ne demek?
- Vekillik.
- Vekillik
İtimat edilir, kanundan, hukuktan anlar birisine umumi vekâlet vereceğim.
A. Gündüz - Bakanlık
Her vekâlet ya iki odadır ya üç; her odada ya beş gaz sandığından masa vardır ya on...
A. Gündüz - Vekillik. ~ akdî : vekillik sözleşmesi. ~ i olmadan başkası hesâbına tasarruf: vekilliksiz işgörme (Geschaeftsführung ohne Auftrag, gestion d'affaires).
- Bk. yetkileme
- Power.
- Proxy.
- Ministry.
- Power of attorney, mandate, procuration, proxy, succession.
- Attorneyship.
yetkileme
- Kendi adına bir işin yapımı, kovuşturulması ve olumlu bir sonuca varılabilmesi amacı ile bir başkasına verilen yetki, özümleme, kişileme.
- Proxy.
- Mandat, procuration
vekalet eden
- Acting.
vekalet etmek
- Birinin yerine bakmak, görevini üstlenmek.
- Stand proxy
- Act for smb., deputize, stand proxy, replace, represent, stand in, stand in for.
- Substitute.