var gücüyle çalışmak ne demek?
Pull out all the stops.
var
- Mevcut, evrende veya düşüncede yer alan, yok karşıtı.
- Sahiplik bildiren olumlu isim cümleleri kuran bir söz
- Elde bulunan her şey
Existent.
Present.
Available.
There is.
There are.
To have.
Belongings.
var durum
- Yürürlükteki anlaşmalara göre olması gereken ya da öteden beri süregelen durum.
Status quo.
Status quo
Statu quo
gücü
- Bez tezgâhında ipliği ayarlayan tezgâh tarağı.
Consuming power.
Hearness.
Leaf.
Reed.
Weaving reed.
çalışmak
- Bir şeyi oluşturmak veya ortaya çıkarmak için emek harcamak.
- Herhangi bir iş üzerinde olmak.
- İşi veya görevi olmak, bulunmak
- Makine veya aletler işe yarar durumda olmak veya işlemekte bulunmak.
- Bir şeyi yapmak için gereken çarelere başvurmak, o şeyi gerçekleştirmek için kendini zorlamak, çaba harcamak
- Bir şeyi öğrenmek veya yapmak için emek vermek
Aim, aim at.
Work.
Catch.
Study.