vail ne demek?
- Çıkar
- Bahşiş
- Işe yaramak, faydası olmak.
- Saygıyla eğilmek, şapka çıkarmak
- Hürmetle çıkarmak
çıkar
- Dolaylı bir biçimde elde edilen kazanç, menfaat, yarar
- Menfaat.
- Self.
- Capital.
- Expedience.
- Expediency.
- Grist to the mill.
- Number one.
- Stake.
- Convenience.
vaid
- Ayurveda (eski Hindu hekimlik ve uzun yaşama sanatı) uygulayıcısı kimse, Ayurveda tıbbı uygulayan kimse
vain
- Kibirli, gururlu, kendini beğenmiş, mağrur
- Gösterişçi
- Boş, beyhude, nafile
- Kıymetsiz, verimsiz, değersiz
- Hükümsüz, faydasız, manasız
- Boş, faydasız, gururlu, nafile, abes, anlamsız, beyhude, kendini beğenmiş, kibirli