uyuşturucu bir ilaç ne demek?
- Thalidomide.
uyuşturucu
- Narkoz oluşturan
- Bkz. stupefiyan
- Uyuşturma özelliği olan, uyuşturan (madde), narkotik.
- Hareketten, gereği gibi düşünmekten alıkoyan
- Anodyne.
- Anaesthetic.
- Dozy.
- Narcotic.
- Anesthetic.
- Drug.
uyuşturucu ağrıkesen
- Narcotic analgesic.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
ilaç
- Bir hastalığı iyi etmek veya önlemek için, türlü yollardan kullanılan madde, em, deva.
- Çare, önlem.
- Hastalıkları veya belirtilerini önlemek, iyi etmek veya hafifletmek amacıyla vücuda çeşitli yollardan tatbik edilen madde.
- Fizyolojik sistemleri veya patolojik durumları, alıcının yararına değiştirmek veya incelemek amacıyla kullanılan madde veya ürün.
- Tıpta kullanılan ve biyolojik etkinliği olan saf bir kimyasal madde veya ona eş değer olan bitkisel veya hayvansal kaynaklı, standart miktarda etkin madde içeren karışım, hlk. mualecat, em, im.
- Medicine.
- Drug.
- Remedy.
- Cure.
- Curative.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
uyuşturucuuyuşturucu ağrıkesenuyuşturucu almakuyuşturucu almışuyuşturucu bağımlılığıuyuşturucu bağımlısıuyuşturucu enjeksiyonuuyuşturucu etkisi altındauyuşturucu etkisiyle uçmauyuşturucu iğneuyuşturuyuşturanuyuşturan balığıuyuşturan balığıgilleruyuşturan balıkbirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verase