uygun yükümlülükler ne demek?
- Bankaların karşılığında belli oranda likit veya likiditesi yüksek değer bulundurmaları gereken pasifler.
- Eligible liabilities.
uygun
- Yakışır, yaraşır, uz, mutabık, mütenasip
- Orantılı, oranlı
- Avantajlı
- Elverişli, yarar, müsait, muvafık.
- Yararlı.
- Ucuz, ekonomik
- Suitable.
- Agreeable.
- Conformable.
- Appropriate.
uygun adım
- Adım atışta birliği gerektiren grup yürüyüş türü.
- Adımda beraberliği gerektiren grupça yürüyüş türü.
- Step.
yükümlülük
- Yapılması zorunlu olan iş veya bir işi yapma zorunluluğu, yükümlü olma durumu, yüküm, mükellefiyet, mecburiyet
- Bir kişiye ya da tüzel kişiye yükletilen iş, edim, ödev, koşul, çekinme ve bir yapmama görevi.
- Charge.
- Compulsion.
- Duty.
- Encumbrance.
- Engagement.
- Function.
- Impost.
- Incumbency.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
uygunuygun adımuygun adım yürümekuygun adım yürüyen kimseuygun adım yürüyüşuygun adımla yürüyüşuygun biçimdeuygun bir biçimdeuygun bir dille söylemekuygun bir duruma getirilmişuyguuygulauygula liste madde ışaretiuygulamauygulama açıklamasıyükümlülükyükümlülük belgesiyükümlülük bulgusuyükümlülük mantığıyükümlülüğü üzerine almakyükümlülüğü yerine getirmemeyükümlülüğünü yerine getirmemeyükümlülüğünü yerine getirmemek