uyduruk ne demek?
- Aslı olmayan, uydurma şey, sania
Liseyi zar zor bitirmiş, uyduruk işlerde yıllarca sürünmüştü.
S. Dölek - Made-up.
- Fake.
- Fictitious.
- Trumped-up.
- Invented.
- Newfangled.
- Ragged.
- Sloppy.
- Make-up.
- Mickey mouse.
uyduruk deyim
- Coinage.
uyduruk iş
- Patchwork.