ustalık ne demek?
- Usta olma durumu.
- Beceriklilik, el uzluğu, maharet.
- Proficiency.
- Skill.
- Mastership.
- Expertness.
- Artfulness.
- Craftsmanship.
- Deftness.
- Dexterity.
- Facility.
- Feat.
- Finesse.
- Hand.
- Handiness.
- Ingeniousness.
- Mastery.
- Ingenuity.
- Knack.
- Masterliness.
- Perfection.
- Sleight.
- Subtility.
- Subtlety.
- Virtuosity.
- Competence.
- Craft.
- Diplomacy.
- Savvy.
- Stunt.
- Trick.
- Workmanship.
- Masterstroke.
- Expertise.
usta
- Bir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimse.
- Zanaat öğreticisi.
- Zanaatçılar için unvan
- Eli uz, işinin eri, becerikli, mahir
- Akıl veren veya öğreten
- Osmanlı İmparatorluğu'nda saraydaki cariye ve hizmetlilerin kıdemlisi.
- Karagöz oynatan sanatçıya verilen ad.
- İşinin eri, becerikli.
- Experienced.
- Expert.
ustalık gerektiren
- Skillful, skilful, artful, skilled, virtuous.
ustalık isteyen
- Tricky