unique to ne demek?
- Mahsus
mahsus
- Özgü
- Biri veya bir şey için ayrılmış, münhasır
- Özel
- Özellikle.
- Bilerek, isteyerek, kasten
- Şaka olarak, şakadan.
- Duyulan, anlaşılan, hissedilen.
- Belli, ortada, aşikâr.
- Bk. duyulur
- Duyulmuş. Hissedilmiş. Derk olunmuş. Duyulan.
unique thing
- Benzersiz şey
unique meaning
- Tekanlamlık
to
- -e
- -e doğru, yönüne doğru, tarafına
- Ile
- -e kadar, -e değin, derecesine kadar
- -e dair
- -e nazaran, -e nispetle
- -e göre
- Hakkında, için
- Mak, mek (mastar edatı).
- -e dogru
Türetilmiş Kelimeler (bis)
unique thingunique meaningunique selling pointunique selling propositionunique solutionuniqueunique valueunique visitorunique visitorsuniquelyuniuniaksiyaluniarticularuniartiküleruniat uniatetoto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijen