ulam ulam ne demek?
- Sıra sıra
Hatta ben mahcubiyetimden kızarmak değil, gözlerimden ulam ulam yaş da getirebilirim.
Ö. Seyfettin - Zarf.
sıra
- Nöbet
- Ardı, arkası, önü ve yanı kelimelerinden sonra gelerek tamlamalar kuran ve "ardından, arkasından, önünden, yanından, beraberinde" anlamlarında kullanılan bir söz
- Yan yana, art arda olan şey veya kimselerin tümü, dizi
- Bu biçimdeki topluluğun durumu.
- Belirli bir düzene ve niteliğe göre dizilme durumu.
- Bir şeye ayrılan, uygun görülen veya rastlayan zaman
- Tahtadan oturak
- Dershane, meclis vb. yerlerde kullanılan ve oturup yazı yazacak biçimde yapılmış olan mobilya.
- Düzen.
- Durumunda olan, sıra oluşturan.
ulam
- Aralarında herhangi bir bakımdan ilgi veya benzerlik bulunan şeylerin tümü, makule, zümre, grup, kategori.
- Nesnel gerçekliğin ve bilginin en genel ve temel özelliklerini, ilişkilerini yansıtan temel kavramların her biri, nicelik, nitelik, bağıntı, makule, kategori.
- Kesintisiz, sürekli.
- Aralarında herhangi bir bakımdan ilgi ya da benzerlik bulunan şeylerin tümü.
- Yetenekli, becerikli.
- Grup, demet, topluluk, kategori.
- Category.
ulama
- Ulamak işi.
- Ulanan parça, ek, katkı, ilave.
- Konuşmada art arda gelen kelimelerden birincisinin sonundaki ünsüzün, ikincisinin başındaki ünlüye ses bakımından bağlanarak söylenmesi: Ayırt etmek, ağaç altı, tertip etmek, art arda gibi.
- Ulanmış.
- (Derleme.. bağlantı, ulaşma, birleşme) Konuşmada art arda gelen sözcüklerden birincisinin sonundaki ünsüzün, ikincisinin başındaki ünlüye ses bakımından bağlanarak söylenmesi: Tat-almak, ağaç-altı, tertip-etmek, artlarda vb.
- Connection.
- Addition.
- Appendix.
- Supplement.
- Contraction.
ulam
- Aralarında herhangi bir bakımdan ilgi veya benzerlik bulunan şeylerin tümü, makule, zümre, grup, kategori.
- Nesnel gerçekliğin ve bilginin en genel ve temel özelliklerini, ilişkilerini yansıtan temel kavramların her biri, nicelik, nitelik, bağıntı, makule, kategori.
- Kesintisiz, sürekli.
- Aralarında herhangi bir bakımdan ilgi ya da benzerlik bulunan şeylerin tümü.
- Yetenekli, becerikli.
- Grup, demet, topluluk, kategori.
- Category.