ulaç veya bağ fiil ne demek?
- Kendi cümlesini arkadan gelen cümlenin fiiline çoğu zaman zarf niteliğinde olmak üzere bağlamaya yarıyan edip, ederek; ederken gibi fiil şekli. Ulaçların bir çoğu kendi mastarlarındaki anlamdan başka ve zamandan gayrı, ikinci bir fikir daha anlattıklarına göre birer kip sayılabilir: gelerek ( =gelmek suretiyle ), geldikçe ( = her gelişte ), gelince ( = geldiği anda, gelmesi ardınca ), geldiğinden ( -= gelmesinden ötürü )...
- Converbe
ulaç
- Zarf-fiil.
- Belirteç olarak kullanılan eylemsi: Koşa koşa gitmek, gelip gitmek, gülerek gitmek, gelince görmek, giderken görmek, geldikçe konuşmak, geldiğinde konuşmak, görmeden gitmek, görmeksizin geçmek, görmeyeli değişmek vb.
- Bağlayan
- Bağlayıcı
- Sınır.
- Gerund.
- Gérondif, converbe
ulaç deyimi
- Ulaç" görevinde olan deyim:... geldikten sonra, gelir gelmez gibi.
veya
- Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, ya da, yahut
- Olacağı sanılan, seçime bırakılan şeyler ikiden çok olursa kullanılan bir söz.
bağ
- Bir şeyi başka bir şeye veya birçok şeyi topluca birbirine tutturmak için kullanılan ip, sicim, şerit, tel vb. düğümlenebilir nesne.
- Sargı.
- İlgi, ilişki, rabıta
- Kemikleri birbirine bağlamaya, iç organları yerinde tutmaya yarayan lif demeti.
- Bir halat üzerine atılan sağlam, düzgün ve istendiğinde kolayca çözülebilen her türlü düğüm.
- Nota yazarken yan yana gelen aynı veya farklı değerdeki notaların birbirine bağlanarak çalınacağını belirtmek için yapılan yay biçimindeki işaret.
- Üzüm kütüklerinin dikili bulunduğu toprak parçası
- Bağlam, deste, demet.
- Meyve bahçesi.
- Bir özdecik oluşumunda iki öğeciğin kimi dış eksiciklerinin ortaklaşa kullanımı ile ya da eksicik alışverişi ile sağlananbağlanım.