ulaklı ne demek?
- Erişmiş, ulaşmış olan
ulak
- Haberci, haber veren kimse
- Antik tiyatroda, yer birliğini bozmamak için, sahne dışındaki önemli bir olayı anlatan kişi.
- Haber götüren kimse, postacı.
- Yardıma.
- Amaç, hedef.
- İriyarı, güçlü kimse.
- Ek, yama.
- At.
- Courier.
- Carrier.
ulak çıkarmak
- Haberci göndermek, posta çıkarmak.