ucaylanmış ışık ne demek?
- Işık demetini yalnız bir ya da birkaç düzlemde bırakıp öbür düzlemlerde tutma niteliği taşıyan doğal özdeklerden (turmalin, kalsit) ya da sentetik araçlardan (ucaylayıcı gözlük) geçirmek yoluyla belirli bir düzlemde yol alması sağlanmış ışık.
- Polarized light.
- Polarisiertes Licht
- Lumière polarisée
ucaylanma
- Özdek içinde çiftucayların belirmesi olayı. 2-Işıncıkların belli dönülere ayrılması; ışık dalgasının belirli düzleme alınması.
- Radyo ve televizyon yayınlarında, yayın gücünde yitime yol açmamak amacıyla, elektromıknatıs dalgaların ışınımına verilen yön.
- Polarization.
- Polarisation
- Polarisation
ucaylanma eğrisi
- Elektrikle ayrışıma dayanan çeşitli yöntemlerde devreden geçen elektrik akımı yeğinlik ya da yoğunluğunun, potansiyelle gerilimle değişimini gösteren çizge.
ışık
- Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji, erke, ziya, nur, şavk
- Bir yeri aydınlatmaya yarayan araç.
- Elektrik.
- Resim sanatında ışıklı, parlak yer.
- Mutluluk, sevinç veya zekâdan doğan, özellikle yüzde ve gözlerde beliren parıltı
- Yol gösteren, aydınlatan kimse, düşünce, eser vb
- Yüksek derecede ısıtılan cisimlerin veya çeşitli enerji biçimleriyle uyarılan cisimlerin gaz ışı yaydığı gözle görülen ışıma.
- Yönetmenin, sahnenin ya da salonun aydınlatılması için verdiği buyruk.
- Göze uyarımda bulunan ve beyin tarafından yorumlandığında görme duyusuna, yani görülebilir ışığa yol açan elektromıknatıs ışınım. Başka bir deyişle, ışımayla yayılan ve görme duyusuyla algılanan erke biçimi. (Bu elektromıknatıs ışınım, 4x10-7 m ile 7,7x10-7 m arasındaki dalga uzunluklarında yer alır. Dalga uzunluklarındaki değişiklikler gözde değişik duyulara yol açarak değişik renkleri oluşturur).
- Aydınlık, ziya.