uçurum ne demek?
- Dik ve derin yamaç
Üç arkadaş, arabanın gidebileceği bütün köyleri, dereleri, uçurumları aradılar.
A. Gündüz - Felaketli sonuç
Bir gün bencileyin, bir uçuruma yuvarlanırsanız, artık her şey burada bitti, sanmayınız.
M. Ş. Esendal - Büyük fark, ayrılık
Karargâhla siper arasındaki derin uçurumu bu kadar yakından sezmemiştim.
F. R. Atay Cliff.
Precipice.
Abyss.
Abysm.
Bluff.
Chasm.
Crag.
Gulf.
Scarp.
Steep.
Rift.
Trough.
uçurum gibi
Precipitous.
uçurumlaşma
- Uçurumlaşmak işi veya durumu.