uçurmak ne demek?
- Uçma işini yaptırmak.
- Kesip ayırmak, koparmak
Kelleni uçurmadıklarına şükür... Geçmiş olsun!
R. H. Karay - Hızlı götürmek, hızlı sürmek
Arabayı, kuvvetli atlar tenha yolda uçuruyordu.
Ö. Seyfettin - Gizlice alıp gitmek.
- Blow.
- Wing.
- To fly.
- To chop off.
- Lop off.
- To cause to fly.
- To let fly.
- To evaporate.
- To cut off.
- To nick.
- To pinch.
- Let fly.
uçma
- Uçmak işi.
- Oyuncunun topu istediği gibi kullanmak için ayakları havada ve gövdesi yere az çok koşut olarak yaptığı atlayış.
- Dağın karla örtülmüş dik yamacı.
- Olay.
- 1. dağın karlarla örtülmüş dik yamacı.
- Flight.
- Flying.
- Trip.
uçurma
- Uçurmak işi.
- Osmanlılarda, ince donanmanın en küçük gemilerine verilen ad.
uçurmamak
- (neg. form of uçurmak) fly, let fly, whip off, blow, blow away, sail.