uçuklamak ne demek?

  1. Uçuk oluşmak

    Dudaklarım uçuklamış da kurumuş yaraları tekrar açılmışçasına acıdı.

    R. H. Karay
  2. Herpes viruslarının neden olduğu cilt veya mukoza lezyonu
  3. (en)To get a cold sore.
  4. (en)To have vesicles.

uçuk

  1. Uçmuş, soluk
  2. Açık (renk)
  3. Hafif, belirsiz
  4. Deli dolu.
  5. Ateşli hastalıklar, ruhsal bunalımlar veya korku sonucu genellikle dudakta beliren kabarcık.
  6. Sıcaklığını değiştirmeksizin, yalnızca basıncını artırarak sıvılaştırabilen bir uçunun durumu.uçuk, dönüşül sıcaklık altında bulunan bir tür uçundur.
  7. Sıcaklığını değiştirmeksizin, yalnızca basıncını artırarak sıvılaştırabilen bir uçunun durumu.uçuk, dönüşül sıcaklık altında bulunan bir tür uçundur.
  8. Bir sıtma belirtisi olarak da ortaya çıkabilen, sulu, küçük deri kabarcığı.
  9. 1. uçmuş, soluk renk. 2. çökmüş yer, toprak. 3. iyi. 4. sivri dağ tepesi.
  10. Uçmuş, soluk renk.

uçuklama

  1. Uçuklamak işi.
  2. (en)Cold sore.

uçuklaşma

  1. Uçuklaşmak durumu.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

uçuklamauçuklaşmauçuklaşma ısısıuçuklaşmakuçuklaştırım
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın