tutulu ne demek?
- Tutulmuş
Bizim takımda bütün yerler evvelden tutulu idi.
H. Taner - Tutu olarak alınmış.
tutulmuş
- Engellenmiş.
- Ele geçirilmiş.
Taken.
Reserved.
Engaged.
Hired.
Lovestruck.
In love.
Stiff.
Stricken.
tutulu alacaklı
- Tutu karşılığında borç para veren kişi.
Pawnee pledge.
Créancier gagiste
tutulu boğumlama
- Yanyana iki abanığm söylenigindeki boğumlama. Allı, Emme gibi.
Articulation sistante