tutarsız ne demek?
- Tutarlı olmayan, aralarında çelişki bulunan, insicamsız
Tutarsız her olayı, her davranışı alaturkadır diyerek Doğu'ya yükledik.
Necati Cumalı - Düşünmede mantık eksikliği.
- Davranışlarında kendi kendisiyle uyum kurmayan (insan).
- İki önerme arasındaki bağlantıda ikinci birincinin sonucu gibi gösterilir, oysa gerçekte birinciden böyle bir sonuç çıkarılamaz.
Incoherent.
Inconsistent.
Contradictious.
Inconsequent.
Inconsequential.
Double-minded.
Abrupt.
Choppy.
Conflicting.
Contradictory.
Desultory.
Disconnected.
Discursive.
Disjointed.
Precarious.
Rambling.
Unconnected.
As thin as a wafer.
Wafer-thin.
Inconséquent
tutarsız formül
- Mantıkta, her yorum altında yanlış olan formül, çelişki, mantıksal yanlış formül.
tutarsız kestirici
- (Kuramsal istatistik) Örneklem büyüklüğü arttıkça evrendeğere yakınsamayan kestirici.
Inconsistent estimator.