tutarak ne demek?
- Sara.
- Bkz. tutarık
Retentively.
Seizure.
Epilepsy sara.
tutarık
- Bkz. epilepsi
- Sara.
- Türlü neden ve görünümleri olan, genellikle bilincin kararması, sarsıntı ve çırpınmalarla kendini açığa vuran bir sinirce.
Convulsion.
tutaraklı
- Tutarağı olan, saralı.
Tutaryk.
Fit, seizure, spell.
Epilepsy.
Âây tutmak.
To have a seizure.
To have a fit of obstinacy.
tutar
- Nicelik bakımından bir şeyin bütünü.
- Para miktarı, meblağ.
- Bkz. nicelik.
Total.
Amount.
Quantum.
Quanta.
Volume.
Aggregate.
Totality.