tutalım ki ne demek?
- Sayalım ki, farzedelim ki.
tutacak
- Sıcak mutfak araçlarını tutmakta kullanılan, birbirine şeritle bağlı bez çifti, tutaç, tutak.
- Potholder.
- Pot holder.
- Pot-holder.
tutaç
- Laboratuvar maşası.
- Tutacak.
- Gitar kafası üzerine vidalanan, bazı açısız kafaya sahip bas gitar ve elektro gitarlarda akort kararlılığını artırmak amacıyla, burgusu eşikten uzak olduğundan dolayı yetersiz açılanan telleri baskılayarak bu tellerin eşikten yaptığı açıyı artıran dairesel veya kanca biçimdeki; kilitli eşiğe sahip elektro gitarlarda ise eşiğin kilitlenmesi esnasında oluşacak akort değişimini en aza indirmek amacıyla tüm telleri baskılayarak eşikten yaptıkları açıyı artırmak için kullanılan çubuk biçimindeki metal nesne.
- String retainer.
- Holder.
ki
- Anlam bakımından birbirleriyle ilgili cümleleri birbirine bağlayan bir söz
- Özneyi, tümleci güçlendirerek cümlenin temel bölümüne bağlayan bir söz.
- "Öyle, o kadar, o denli" vb.nden sonra, kullanıldığı cümleye güç katan bir söz.
- İkinci cümledeki yargının birincideki hareketin yapılışı sırasında görülerek şaşıldığını bildiren bir söz.
- İki cümlede anlatılan durumların uyuşmazlığını bildiren bir söz
- Yakınma, kınama vb. duygular anlatmak için bir cümlenin sonuna getirilen bir söz.
- Bir soru cümlesinin sonuna getirildiğinde şüphe veya endişe anlatan bir söz.
- Bazı kelimelerin sonuna bir ek gibi eklenerek birtakım zarflar, yeni edatlar oluşturan bir söz: Belki, çünkü, hâlbuki, mademki, sanki gibi.
- That.
- So that.