tutamama ne demek?
- İdrarını tutamayan.
- Kendini kontrol edememe.
- Incontinence.
tutama
- Pinch, a handful, cluster, cut, nest, soupcon, sprinkle, sprinkling, tuft, wisp.
tutamaç
- Bir şeyin tutulup çekilecek yeri.
- Tutunacak yer, tutamak.
- Telgraf veya elektrik direklerine rahat çıkmayı sağlayan ve ayağa takılan mahmuzlu araç.
- Handle.
- Handfold.
- Holder.