tubule ne demek?
- Küçük tüp, borucuk
- Ufak tüp
- Bkz. tubül
küçük
- Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, büyük karşıtı
- Yaşı daha az olan
- Niceliği az olan
- Niteliği aşağı olan, bayağı.
- Geri aşamada.
- Değersiz, önemsiz
- Büyümesini, gelişmesini henüz tamamlamış olan
- Kısık, parlak olmayan(ses)
- Small.
- Little.
tubül
- Ortası açık, kanal şeklinde küçük ve ince tüp.
- Tubule.
tubuler bez
- Salgı epitellerinde korpus glanduleleri tüp biçiminde olan bez.
- Glandula tubulosa.
tubuler proteinüri
- Glomeruluslarda süzülen bazı plazma proteinlerinin tubuler geri emiliminde bir yetersizlik olduğunda biçimlenen proteinüri.
- Tubular proteinuria.