traverser ne demek?
- Karşıdan karşıya geçen kimse
- Üzerinden geçen kimse
- Çaprazlama yapan kimse
- Diğer tarafın iddialarını reddeden kimse
traverse
- Bir yandan öbür yana uzanmak.
- Çapraz duran şey
- Dikkatle incelemek, karşı çıkmak.
- Karşıdan karşıya geçirmek, her iki yöne hareket ettirmek, çaprazlama geçmek, zikzak çizerek gitmek, mil etrafında döndürmek, bir uçtan diğerine çizmek.
- Aykırı, çapraz
- Kat eden kısım
- Çapraz kısım
- Travers
- Üstünden geçmek
traverse checking
- Çapraz denetim