tor ne demek?
- Sık gözlü ağ.
- Toy, işe alışkın olmayan, yabani.
- Olgunlaşmamış, ham.
- Görgüsüz, çekingen, utangaç, acemi.
- Bir dairenin kendi düzleminde bulunan fakat merkezinden geçmeyen bir doğru çevresinde dönmesiyle oluşan cisim.
- Toy, deneyimsiz.
- Ürkek, çekingen, utangaç.
- Mağrur, gururlu.
- Fidan.
- Tok sözlü.
- Balık ağı.
- 1. toy, deneyimsiz. 2. ürkek, çekingen, utangaç. 3. mağrur, gururlu. 4. fidan. 5. toksöz. 6. balık ağı.
- Galsama ve fanyalı ağlara balıkçı tarafından verilen ad.
- Gillnet.
- High-pointed hill; a rocky pinnacle.
- High rocky hill a prominent rock or pile of rocks on a hill.
- Isolated mass of rock, usually granite, left upstanding on a hilltop after the surrounding rock has been broken down Weathering takes place along the joints in the rock, reducing the outcrop into a mass of rounded blocks tornado extremely violent revolving storm with swirling, funnelshaped clouds, caused by a rising column of warm air propelled by strong wind A tornado can rise to a great height, but with a diameter of only a few hundred metres or less Tornadoes move with wind speeds of 160-480 kph, destroying everything in their path They are common in the central USA and Australia tourism visit to a place away from home that involves at least an overnight stay Towns in the UK typically have a population of 4,000-90,000 trade wind prevailing wind that blows towards the equator from the northeast and southeast.
- Task order request, task order reporting.
- Prominent rock or pile of rocks on a hill.
- High rocky hill.
- Tower; a turret.
- Fine-meshed net or netting.
- Terms of Reference.
- Prominent hilltop, usually rocky.
- Terminal Owning Region A term associated with a CICS region which provides terminal management on behalf of other CICS regions in the same or different operating systems environment.
- Student at Sunnydale High School, Tor hung out with three other vicious students, all of whom became possessed by wild hyenas while on a school trip to the zoo They eventually took on the characteristics of the hyenas, leading them to devour a live pig and Pricipal Flutie Tor appeared in 'The Pack.
- Gate , gateway , goal , portal.
- Dik ve kayalık tepe
- Kayalık yüksek tepe, kayalık burun
sık
- Benzerleri veya parçaları arasında çok az aralık bulunan, seyrek karşıtı.
- Çok bulunan, çok rastlanan.
- Kısa zaman aralıklarıyla, az aralıklarla.
- Aralıksız olarak, aralarında az aralık bırakarak.
- Dense.
- Close.
- Thick.
- Often.
- Frequent.
- Thickly.
tor yüzeyi
- Uzayda bir çemberin bu çember düzleminde bulunan ve çemberi kesmeyen bir doğru çevresinde döndürülmesiyle elde edilen yüzey. Örneğin; a > r > 0 olmak üzere XOZ düzlemindeki a = (a + r cos t, 0, r sin t] eşitliği ile verilen çemberin OZ ekseni çevresinde döndürülmesiyle elde edilentor yüzeyi için parametrik denklem x = (a+r cos u) cos v, y= (a+r cos u) sint;v, z = r sin u dir. (...)
- Torus.
- Torus
- Tore
tora
- Tevrat