tokmak ne demek?
- Ağaçtan yapılmış iri çekiç
Hallaç geniş, kocaman tırnaklı elleriyle hâlâ tokmak sallıyordu.
S. F. Abasıyanık - Kapıya asılı duran ve kapıyı çalmaya yarayan, türlü biçimlerde metal parça.
- Kapı kolu yerinde bulunan ve kapıyı açmaya yarayan topuz
Kapının tokmağını çevirdi, kapı kilitli değildi, açılıverdi.
Ç. Altan - Dibekte dövme işi için kullanılan ağaçtan araç.
- Davul vb. vurmalı çalgıları çalmakta kullanılan ve çalgının bir parçası olan araç
Alın tokmağı vurun davula, sabahın ilk saatlerinde sesi başka çıkar.
H. Taner - Ağaç, sertleştirilmiş kauçuk, plastik vb. gereçlerden yapılan, ağaçta derin ezik bırakmayan vurma aracı.
- Ağaçtan yapılmış çekiç.
- Bk. tokmak
Mall.
Stick.
Knob.
Gavel.
Hammer.
Maul.
Rammer.
Knocker.
Door knocker.
Handle.
Stamper.
Wooden pastle.
Clapper.
Battering ram.
Pommel.
Pestle.
Pounder.
Swing stock.
Sledge.
Sledge hammer.
Striker.
Beetling machine.
Beetle head.
Batting hammer.
Chum.
Mallet.
Beetle.
Hammer
Marteau
tokmak
- Ağaçtan yapılmış iri çekiç
- Kapıya asılı duran ve kapıyı çalmaya yarayan, türlü biçimlerde metal parça.
- Kapı kolu yerinde bulunan ve kapıyı açmaya yarayan topuz
- Dibekte dövme işi için kullanılan ağaçtan araç.
- Davul vb. vurmalı çalgıları çalmakta kullanılan ve çalgının bir parçası olan araç
- Ağaç, sertleştirilmiş kauçuk, plastik vb. gereçlerden yapılan, ağaçta derin ezik bırakmayan vurma aracı.
- Ağaçtan yapılmış çekiç.
- Bk. tokmak
Mall.
Stick.
tokmak baş kaya
- (Gobius ophiocephalus) Kemikli-balıklar (Teleostei) takımının kayabalığıgiller (Gobiidae) familyasından (bk.) bir balık türü.
Goby.
Grundeln
Gobie
tokmak gibi
- Tıkız etli.