toilet flush tank ne demek?
- Sifon
sifon
- Bir sıvıyı bir kaptan başka bir kaba aktarmaya yarayan, değişik uzunlukta iki kolu olan bükülmüş boru.
- Şose, demir yolu vb. yapıların altından bir akarsuyu geçirmek için yapılan boru biçiminde kanal.
- Pis su tesisatındaki kokuların yapıya yayılmasını önleyen araç.
- Hızla fışkırtılan su yardımıyla pis su ile dışkıları atık su tesisatına akıtan düzenek.
- Pissu döşemindeki kokuların binaya yayılmasını önleyen araç.
- Bk. sifon
- Flush.
- Flusher.
- Siphon.
- Syphon.
toilet
- Tuvalet odası, apteshane
- Tuvalet
- Tuvalet masası
- Giyinip kuşanma, süslenme
toilet attendants
- Temizlik işçileri
flush
- Kanatlanıp uçmak, ürkmüş kuş gibi uçmak: ürkütüp kaçırmak (özellikle av kuşu): birden ürkütüp kaçırılan kuşlar.
- İskambil floş, poker oyununda aynı renkten olan bir el kağıt.
- Dopdolu, taze: bol, mebzul, bereketli, cebinde çok para taşıyan: bir seviyede, düz: güvertesi baştan kıça kadar düz olan (gemi): düzlemek bir seviyeye getirmek
- Boşluklarını doldurup düzeltmek (duvar)
- Düz bir şekilde, yüzeyde tam.
- Birden akmak, hücum etmek (kan)
- Kızarmak
- Heyecanlandırmak: akıtmak, bol su ile temizlemek
- Kızartmak
- Kızarma
tank
- Zırhlı ve silahlı, tekerlekleri paletli, motorlu savaş taşıtı.
- Su, yakıt vb. sıvıları depolamaya yarayan araç.
- Bk. birikimlik
- Tank.
- Small Indian dry measure, averaging 240 grains in weight; also, a Bombay weight of 72 grains, for pearls.
- Large basin or cistern; an artificial receptacle for liquids.
- The fixture reservoir for flush water On a conventional toilet, the ballcock, flush valve, and trip lever are installed in the tank A tank lid closes the top tank opening.
- Vessel of large size to contain liquids.
- An artificial reservoir for stock water; local in Southwest.
- Vessel inside the dewar which contains liquid nitrogen.